Sadece 30 gün şekersiz yaşayın… Vücudunuzda neler değiştiğine inanamayacaksınız

Şeker Tüketiminin Yararları: Vücudunuza Yapacağı Olumlu Etkiler

Şeker tüketimini hayatınızdan çıkarmak ilk başta zorlayıcı olabilir; fakat vücudunuzda yaratacağı etkiler düşündüğünüzden çok daha güçlü olabilir. Harvard Üniversitesi’nde eğitim alan iç hastalıkları ve sindirim sistemi uzmanı Dr. Saurabh Sethi’ye göre, şekeri bırakmak yalnızca kilo vermekle sınırlı kalmıyor karaciğerden kalbe, zihinden bağışıklık sistemine kadar pek çok alanda dönüşüm başlıyor.

Şekerin bırakılmasıyla birlikte vücut, karaciğerdeki yağlanmayı azaltmaya başlıyor. Bu da yalnızca karaciğer sağlığını değil aynı zamanda böbrek fonksiyonlarını da iyileştiriyor. İnsülin direnci veya prediyabet sorunu yaşayanlar için bu değişiklikler daha da kritik hale geliyor. Aynı zamanda damar iltihaplarının azalması sayesinde kalp sağlığına da önemli bir katkı sağlanabiliyor.

Fiziksel faydaların yanı sıra zihinsel iyileşme de dikkat çekici. Şekeri hayatından çıkaran birçok insanın daha net düşünebildiği, odaklanma süresinin arttığı gözlemleniyor. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi ise beyaz kan hücrelerinin daha etkili çalışmasıyla ilişkilendiriliyor. Ayrıca, vücut artık daha fazla kalsiyum, magnezyum ve çinko gibi hayati mineralleri koruyabiliyor.

Araştırmalar, ilave şekerin uzun vadeli tüketiminin tip 2 diyabet, kalp hastalıkları ve ciltte erken yaşlanma gibi pek çok riski beraberinde getirdiğini ortaya koyuyor. Ancak bu faydaları sürdürebilmek için şekersiz yaşama kalıcı olarak adapte olmak gerekiyor. 30 günlük şekersiz bir dönemin ardından tekrar yüksek şekerli bir diyete dönmek, tüm olumlu etkileri hızla ortadan kaldırabiliyor.

Ne Kadar Şeker Güvenli?

İngiltere Ulusal Sağlık Servisi (NHS), yetişkinlerin günde en fazla 30 gram serbest şeker tüketmesini öneriyor. Bu oran, yaşa göre değişiklik göstererek çocuklarda 10 ila 24 gram arasında sınırlanmalı. Tatlılar, gazlı içecekler ve meyve suları gibi ürünlerde bulunan serbest şekerler azaltılması gereken kaynaklar arasında yer alıyor. Buna karşılık meyve, sebze ve süt gibi doğal kaynaklı şekerlerin kısıtlanmasına gerek yok.

Şekersiz Beslenme Mümkün Mü?

30 gün boyunca şekerden uzak durmak güçlü bir irade gerektirse de mümkün. Bu süreçte “şekersiz yaşam” akımına katılan birçok kişi, yalnızca ilave şekerden kaçınarak sağlıklı bir dönüşüm yaşıyor. Ancak önemli bir uyarı: Kısıtlayıcı diyetler bazı bireylerde yeme bozukluklarını tetikleyebilir. Bu nedenle ciddi bir değişim öncesi doktora danışmak her zaman en sağlıklı adımdır.

Şekersiz Bir Yaşam İçin Beslenme Önerileri

Uzmanlara göre, şekerden uzak duran bireylerin beslenmesinde şu besinler öne çıkıyor:

  • Sebzeler: Brokoli, havuç, ıspanak, kabak, tatlı patates
  • Meyveler: Elma, kiraz, üzüm, greyfurt, portakal
  • Protein kaynakları: Tavuk, balık, yumurta, tofu
  • Sağlıklı yağlar: Avokado, zeytinyağı, kuruyemişler
  • Karmaşık karbonhidratlar: Esmer pirinç, kinoa, fasulye
  • İçecekler: Su, maden suyu, şekersiz kahve ve çay

Related Posts

Kullanıcılar dikkat: Gırtlak kanseri vakalarının yüzde 95’inden fazlası sigarayla ilgili!

Kullanıcılar dikkat: Gırtlak kanseri vakalarının yüzde 95’inden fazlası sigarayla ilgili!

Aşırı sıcaklarda yetersiz sıvı tüketimi böbrek taşı riskini artırıyor

Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Erkurt, yeterli sıvı alımı, doğru beslenme ve düzenli egzersizin böbrek taşı rahatsızlığına çözüm olabileceğini belirtti.

76 yaşındaki Amerikalı oyuncu formda kalmak için uyguladığı rutinleri açıkladı

1980’li yıllara damga vuran “Patron Kim?” (Who’s the Boss?) dizisinin ikonik yıldızı Judith Light, 76 yaşında olmasına rağmen dinç görünümünü ve enerjisini neye borçlu olduğunu açıkladı.

Bağırsağın ruh hali: Depresyon mu, flora mı?

Aniden çöken moral, açıklanamayan kaygılar, sebepsiz huzursuzluk… Bunların hepsi psikolojik olabilir ama kaynağı psikolojiniz değil; bağırsaklarınızdaki sessiz değişim olabilir. Serotoninin %90’ı beyinde değil bağırsakta üretilir. Depresyon, anksiyete ve hafıza sorunlarında bağırsak-beyin hattı giderek daha çok konuşuluyor. Ve evet: Probiyotik bazen antidepresandan güçlü olabilir.

Doğrama tahtaları büyük tehlike saçıyor: Bu görüntüyü görürseniz hemen evden uzaklaştırın

Uzmanlar, mutfakların vazgeçilmezi olan doğrama tahtalarının kullanımında dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Özellikle bu görüntüde olan doğrama tahtalarının, gıda güvenliği açısından ciddi riskler taşıyabileceğine dikkat çekildi.

“Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün”

Türk Tabipleri Birliği 77. Büyük Kongresi, ülkemizin ve dünyanın içinden geçtiği zorlu ortamda, hekimliğin tarihsel birikimi ve toplum sağlığına karşı taşıdığı sorumluluk duygusuyla toplandı.